Normal doğum, doğumun doğal
şeklidir. Yani bilimsel olarak; vajinal yoldan annenin kendiliğinden oluşan
ağrılarıyla bebeğin doğması olarak tanımlanır.
Gebelerin doğum şekline karar verme konusunda onları en çok etkileyen yakın arkadaşları ve ailelerinin görüşleridir.
Normal doğum yapmanın
ya da sezaryenle doğum yapmanın kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır.
Önemli olan gebe bayan ve bebeği için hangi doğum şeklinin uygun olup
olmadığına karar vermektir. Gebe kadınların ve ailelerinin doğum şekli
konusunda doktorun bilgi ve tecrübesine güvenmeli ve doğum şekli konusundaki
kararla ilgili ısrarcı olmamalıdırlar.
Tam olarak doğumun
sezaryen ya da normal doğum şeklinden hangisi ile olup olmayacağı aslında
gebeliğin 37 - 38 haftası civarında belli olmaktadır. Eğer gebelikte bebek baş
ile geliyorsa, bebeğin kilosu 4.000 gr. dan az ise bebeğin eşi yani plasenta
aşağı yerleşimli değilse, muayenede bebeğin başı doğum kanalına yerleşmişse ve
anne de normal doğum istiyorsa, normal doğum planlanabilir. Normal doğum için
son adet tarihine göre gebelik süresinin sonu olan beklenen doğum tarihinin son
gününe kadar beklemek gerekir. Bazen bu bekleme süresi 41 - 42 haftayı da
bulabilmektedir. Bu döneme kadar çok sıkı kontrol altında beklenebilmektedir.
Gebelikte eğer bebek
ters duruyorsa hastanın daha önceki doğumu sezaryen ile gerçekleşmişse, hasta
normal doğum yapmaktan korkuyorsa, bebeğin kilosu 3.500 gramdan fazla ise,
plasenta aşağı yerleşimli ise ve muayenede bebeğin başı annenin doğum kanalına
yerleşmemişse hastaya sezaryen planlanmalıdır. Sezaryen planlı bir şekilde
yapılacaksa beklenen doğum tarihinden itibaren 1 hafta ya da 10 gün önceki bir
dönemde alınmalıdır.