Miyomlar tek bir düz kas
hücresinden köken alan kadınların en sık rastlanan iyi huylu rahim kitleleridir.
Miyom tedavisinde uygulanan
cerrahi yöntem ise miyomektomi olarak tanımlanır. Miyomektomi işlemi,
laparoskopik yöntemle yapılır ve rahimde bulunan miyomlar, cerrahi yöntemle
çıkarılır. Miyom tedavisinde etkinliği kanıtlanmış tek tedavi yöntemi ise
histerektomidir. Histerektomi işleminde rahim tamamen alınır.
Miyomların tipleri
Genel olarak Miyomlar rahimin yerleştikleri tabakasına
göre üç ana tipe ayrılırlar. Miyomlar nadiren tüm vücuda yayılabilir ama iyi
huylu olarak kalabilirler; bu duruma Miyomatozis denir.
Subseröz: Rahimin en dış tabakasının hemen altına
yerleşirler. Subseröz olanlar saplı olabilir ve rahimden küçük bir sapla köken
alıp büyüyebilirler. Saplı miyomlar komşu başka organlardan örneğin yumurtalık
veya karın içi diğer organlardan damarlanabilir; o zaman parazitik miyom adını
alır.
İntramural: Miyom rahim düz kası içinde gelişir.
Submukozal: Bu tipler rahimin en iç tabakasının
altında yerleşir ve sıklıkla anormal kanamaya sebep olur. Submukozal miyomlar
saplı olabilir ve hatta rahim ağzından dışarı çıkabilir.
Miyomların klinik bulguları
Miyomların çok büyük bir kısmı belirti ve klinik bulgu
vermezler. Belirtileri olan bireylerde en sık klinik bulgu anormal kanamadır.
Anormal kanama, miyomun rahim iç zarı basısına bağlı gelişen ülser ve düzensiz
dökülmeye bağlıdır.
Sıklıkla miyomlar karın alt bölgesinde kitle şeklinde
kendisini gösterir ve tüm karın içini dolduracak kadar büyüyebilir. Miyomun
mesaneye basısına bağlı olarak gece idrara çıkma isteği, sık idrara çıkma veya
idrar torbasında idrar birikimi gelişebilir. Miyomun kalın bağırsağa basısı
sürekli gaz çıkarma hissi ve kabızlığa yol açabilir. Miyomun arkaya doğru
basısına bağlı olarak sırt ağrısı ve bacaklardan aşağı doğru yayılan ağrı
görülebilir. Vajinal basıya bağlı cinsel ilişkide ağrı görülebilir. Eğer daha
fazla büyürse üreterlere basıya bağlı hidronefroz denilen böbreklere doğru
idrar birikimine neden olabilir.
Bazen saplı subseröz miyomun kendi etrafında dönmesi
veya miyomun yapısının bozulması ağrılı adet görme ile sonuçlanabilir. Bazen
submukozal miyom saplı olabilir ve rahim ağzından dışarı çıkabilirve vajene doğmuş
myom olarak adlandırılırlar.
Myomların yol açtığı diğer sorunlar
Düşük veya bebeğin eşinin erken ayrılması: Gebelik
submukoz bir miyomun üzerine tutunursa, plasenta gelişimi yetersiz olacağı için
düşük gelişebilir veya düşük oluşmaz ise artmış bir eş ayrılması riski vardır
(özellikle 5 cm üzerinde ise).
Karneöz (kırmızı) dejenerasyon: Büyüyen miyoma kan
desteğinin azalması ile gelişir. Ciddi ağrıya neden olur fakat bu ağrı
genellikle ağrı kesici ve buzla tedavi edilir.
Bebekte geliş anormallikleri ve doğumda rahim ağzının
açılmasının yetersizliği: Büyük miyomlar yatay geliş veya popo gelişi gibi
geliş anormalliklerine neden olabilirler. Eğer baş geliş ise, miyom rahim
ağzının açılmasının yetersizliğine neden olur. Bu iki sonuç sezaryen oranlarının
artmasına neden olur.
Myomlarda değerlendirme ve tanı koyma
Miyom tanısı rutin genital muayene sırasında düzensiz
büyük rahimin hissedilmesi üzerine şüphe ile konulur. Miyomdan şüphelenilir ise
ultrasonografi en iyi ve en ucuz seçenektir. Karından (büyük miyomlar için),
vajinadan (küçük myomlar için) ultrasonografi yapılabilir.
Tedavi
Tedaviye başlamadan önce 35-40 yaşından sonra anormal
kanama ile başvuran tüm hastalardan rahim kanseri veya kalınlaşmasının
dışlanması için rahim iç zarından örnekleme yapılmalıdır. Ultrasonografi ile
miyomun sayısı, yeri ve çapı değerlendirilir. Kansızlığın değerlendirilmesi
için tam kan sayımı istenir ve kanama-pıhtılaşma testleri yapılmalıdır.
Miyomlu kadınların çoğu belirti vermezler ve hiçbir
tedavi vermeden sadece takip edilir. En iyi takip yöntemi miyomun büyümesi
durana kadar her 6 ayda bir ultrasonografik muayene ve sonra yılda bir genital
muayene yapılır. Eğer hastada belirti varsa belirtiler tedavi edilmelidir.
Takipte ilk aşama ilaç tedavisidir ve cerrahide öncelik rahim koruyucu cerrahi
tedavi yapılır.
Miyomun ilaçla tedavisinde neler vardır?
İlk basamak tedavi antiinflamatuar ilaçlardır ve
ağrılı adet durumunda kullanılırlar. Bu tedavi aşırı adet göme ve basınç
ağrılarını azaltır. Kanamada ilk tedavi hormonal tedavidir. Progesteron
ilaçları ve düşük doz doğum kontrol hapları miyomların büyümesine neden olmadan
kanama tedavisinde kullanılabilir. Bunların dışında daha az olmak üzere değişik
başka hormon tedavileri de kullanılmaktadır.
Miyomun cerrahi tedavisi
Eğer ilaçlarla tedavi yetersiz kalırsa, ilaçların yan
etkileri olursa veya hasta ilaç almak istemezse cerrahi alternatifler vardır.
Eğer miyom küçük ise (3-5 cm’den büyük değil) kanama kontrolü için miyomun
çıkarılması ve benzer tedaviler yapılabilir.
Konservatif cerrahi tedavi rahim koruyucu miyom
çıkarılması ameliyatıdır. Miyom çıkarılır ve rahim korunur. Bu tedavi robotik
cerrahi, laparoskopi, histeroskopi veya açık ameliyat şeklinde yapılabilir.
Kesin tedavi (yumurtalıklar alınır veya alınmaz) rahimin alınmasıdır.
Yumurtalıkların alınması hastanın hormon durumuna ve yaşına bağlıdır. Bu
ameliyatlar vajinal yoldan, robotik, laparoskopik veya açık (rahimin boyutu ve
cerrahın deneyimine bağlı) şekilde yapılabilir.